24 Temmuz 2018 Salı

Kedicik!




Biliyorsunuz 24 Haziran seçimlerinin hemen arkasından, Türkiye gündemine bomba gibi düşen bir kedicik operasyonu var!
Millet seçim sonuçlarını konuşmadan, tartışmadan; Adnan Oktar’ı konuşmaya, onun kediciklerinden söz etmeye; basında çarşaf, çarşaf kedicik itirafları okumaya başladı.
Gelin bugün bizde hep beraber saçmalama hakkımızı kullanalım.
Nala mıha vuralım!
Ahlaksızlığın zirveye tırmanışına bir göz atalım.
Millet pür dikkat, bir Meczubu ve onun çevirdiği ayyuka çıkan ahlaksızlık filmini izlemek zorunda kaldı.
 Şimdi kendi kendimize soralım.
Türkiye'nin (şimdilik) en yeni örgüt elebaşısı Adnan Oktar bilen var mı?
Gülümsediğinizi görüyorum, bilmeyen var mı diye sorduğunuzu işitiyorum.
Ben de zaten bu sorunuzu duymak istiyordum.
Hakkında 2 bin 100 sayfa hazırlık evrakı hazırlanan, sözüm ona cemaat lideri bir meczup, Türkiye'nin gündemini değiştirecek işler başarmışsa; bilmemek, tanımamak ayıp olurdu…
Yıllardır Adnan Oktar, A9 TV'de yaptığı; İslami (?) programlarla tüm Türkiyeyi kediciklerle tanıştırdı.
Birbirinden güzel, mini etekli genç kızlarla; ekranda çiftetelli oynadı.
Birileri, kadın memeli hayvandır, kadını kocası dövüyorsa, kadın şükretmelidir derken, o dinci yobaz ve softaların aksine,  kadın giyim ve kuşamına,  kendi penceresinden baktı, yenilik ve reform yaptı.
Millet şaşkın!
Her gün ekranda şov yapan, kendince reform yapan, kedicikleriyle her gün sahne alan göz önündeki Oktar, baktık ki bir sabah terörist zanlısı oluvermiş.
Gariban vatandaş kendi kendine vaaay canına demeden edemedi.
 Aslında Türkiye cemaatlerin ne olduğunu Türk Milletine Atatürk, 1927 yılında “ Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bunlar batırdığı için yasakladık” demiş ve öğretmişti.
Demem o ki millet cemaatin ne olduğunu iyi biliyordu, bilmesine de bilmediği akıl edemediği bir şey vardı.  Kim ona koltuk çıktıda, o boğaza nazır 40 dönümlük bir çiftlik arazisi üzerine Krallara layık villa konduruverdi?  

Yapılan polis operasyonunda tutanaklara geçen dudak uçuklatıcı suç delili “2 bin 566 dijital materyal, 1 milyon 500 bin lira değerinde 96 tabanca ve 23 tüfek” ele geçirilmiş.  
Oktar’ın mal varlığı; tutanağa 1 milyar dolar olarak yazılmış.
Bir milyar dolar serveti okuyunca dudağınız uçuklamadı mı?  
Üretim için çalışan işçi, asgari ücrete talim ederken,  memur ve emekli dişinin kanını sorarken,  terör örgütü kurmanlar ve ajan olanlar servetiyle normal vatandaşın dudağını uçuklatıyor.
Sizin dudağınız uçuklamadı mı?
Uçukladı diyenlere bir önerimiz var!
 Gelin rahmetli Demirel yâd edelim ve onun deyimiyle, Oktar bu kadar mal mülk edinirken gayrı meşru işlerlerle uğraşırken İktidar ve onun başı ne işle meşguldü diye soralım.
 Biliyorsun milletin bilgi edinme hakkı var.
Bizde bu hakımızı kullanalım.
Cevap verirler mi?
Bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Adnan Oktar ve kediciklerin baş rolünde oynadığı iğrenç diziyi izleyenler daha ne çok rezalet görecek ve ne kirli çamaşırları seyredecektir.
Elbette yıllardır yazılan senaryonun, yıllarca çevrilmiş dizi filmin hepsini bu sayfada baştan sona izleme şansımız olmayacak.
İsterseniz, birkaç kediciğin kısa metrajlı itirafına göz atalım.

Mesela:
- Damla Pamir ifadesinde demiş ki, “ Bir insanın bakımlı olması, karşı tarafa da değer verdiğini gösterir. İnsanın Allah'ın tecellisi olarak kendine, bedenine titizlikle özen göstermesi gerek. Allah da bunun için bir sürü imkân yaratmış. Peygamberimizin dönemindeki kadınlar da çok bakımlıymış, kına kullanırlarmış, ruj kullanırlarmış. Bizi görenler başı açık bir kadının da Müslüman’ca yaşayabileceğini görüyor.”
- Aylin Kocaman: Bu güne kadar yaratılmış çok yanlış bir Müslüman kadın algısı var, biz bu algıyı kırmaya çalışıyoruz. Kapalı bayanları da kucaklamak istiyoruz, dekoltelileri de. Hıristiyanları, Musevileri hatta ateistleri kucaklıyoruz. Dolayısıyla Müslümanlığı doğru temsil edecek bir görüntü vermemiz gerekiyor.” Falan filan…
İşte dostlar Türkiye’nin gündemine çöreklenen,  basını arkasından koşturan ya da sürükleyen bir cemaat kuruluşundan bir nebze bahsettik.

Üç numaralı gizli tanığın anlattığı, çıplak namaz kılma ve çarpık ilişkilerinden hiç söz etmedik.
15Temmuz’da Türkiye’nin yaşadığı kalkışma olayı ile Adnan Oktar ve kediciklerin anlattıklarını yan yana koyarsanız; Mustafa kemal Atatürk’ün yaklaşık 100 önce Kurduğu Laik Cumhuriyetin değeri kendiliğinden gözler önüne serilmektedir.
Türkiye’yi yönetenler, zaman geçirmeden Cumhuriyetin kuruluş ayarlarına geri dönmeli, Laik demokratik rejime sahip çıkmanın gerçekliğini görmelidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder