Bir elimizde kazma ötekinde kürek kazıyoruz ürkerek
Akan kan un öğütecek
bu acıya nasıl dayanır yürek
Kim bilir kaç kez kaç
kanlı bıçaklı oldu Mu ile Atlantis
Şeytan girmese koynuna yutmaz Deniz sönmezdi ocak
Tarih unuttu acıyı
elemi gömüldü gömüleli okyanusa Mu
Azgın sular karayı yutarken
çırpınan bir can kurtuldu mu
Tutunacak dal
aradı gözleri köpük köpük sular yutarken
Arkasından gözyaşı
döken ağıt yakan cananı oldu mu
Evren var oldu olalı
tarih kızılırmak gibi alkan akıyor kan
Anaların gözyaşı hiç
kurumadı her zaman yaş kan revan
Olan hep geride kalana
oldu çocuk yetim kadın dul kaldı
Görülmedi gidenin geri
geldiği boş yere arama bulaman
Devran sular seller
gibi akar geri dönmemek üzere gider
Anddağı doruklarında
gezen güneş’in çocukları ne derler
Her boy ve soya değişik evsane yazmış onu dinler tarih
Anneler üzülüp gözyaşı
dökünce kadermiş ağlama derler
Killere kazınan çivi
yazıları silindi kayboldu kara toprakta
Kızlı erkekli küçük
çocuklar kurban edilip veriliyor Hak’ka
Değişti eski
bidiklerimiz indi atomun altına kuantum fizik
Gönder bulutları Güneş ışık saçsın yürü sen aslan’lı
yolda
Hayal’im işin ne Mu’da Atlantis’te İnka’da Eski Mısır’da
Gitme Sümer’e karıştırma
Urartu’yu Aztek’e hiç uğrama
Uzaklaşma Anadolu’dan Ege’de su ısındı Karadeniz dalgalı
Kudurmuş okyanus açılma
Ak Deniz’e en sakini Marmara …
Necati Kavlak
23.12.2017 Manisa
NOT:
Yürü Aslanlı yolda ölçüsüz, uyaklı serbest şiir olarak kaleme alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder