Doruk, Spuitems’in “tecrübe çok zalim bir
öğretmendir, insanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir” dediğini,
kimseden duymamıştı. Görünen o ki, hayatın cilvelerini, acısıyla tatlısıyla
yavaş yavaş yaşayarak öğrenecekti!
Daha birkaç gün önce, gözlerinin önünde, buharlaşan; kimliği
meçhul zanlıların, kimliklerini tespit etmek için; sarf etti olağan üstü çaba,
ne yazık ki meyvesini vermedi.
Sahte şase ve plaka numaralı taksiyi, karakolun bahçesine
çekip bağladı. İlçe kaymakamlığı aracılığıyla 67 il Valiliğine tamim yayımlandı.
Sahibinin ortaya çıkacağı gün, sabırsızlıkla beklemeye
başlandı…
Hassa küçük, asayişi düzgün, bir sınır ilçesi!
Antakya- Gaziantep yol güzergâhına konuşlanmış olmasa
tadından yenmeyecek. Eee o kadar kusur kadı kızında da olur demiş büyüklerimiz.
Sırf bu yüzden, Lübnan çıkışlı, Suriye ve lâskîye bağlantılı;
“çok gizli -gizlilik dereceli” istihbarat bilgileri, Allah’ın her günü,
Jandarmaya alarm veriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs’a müdahale etmiş, Türk askeri
beş parmak dağlarına Türk Bayrağını dikmiş kimin umurunda?
Akdeniz gölgesi, haliyle Antakya’da sıkıyönetimle yönetilen
iller arasında.
Buna rağmen, istihbarat kaynaklarına göre, bölgenin
kaçakçıları, yasa dışı faaliyetlerine hiç ara vermeden devam ediyor.
Hassa Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı, her akşam yol
çatında (Akbez) rutin yol arama görevinde.
Gecesi yok, gündüzü yok.
Sebze yüklü kamyonlar, özel otomobiller didik didik edilmeden
yol verilmiyor.
Dikkat ve titizlikle yapılan yol kontrollerine rağmen, ele
geçen yasa dışı bir şey de yok. Ya her gün verilen istihbarat bilgileri yanlış,
ya da yalnız kaçakçıların bildiği, Jandarmanın bilmediği gizli bir dehliz var!
Doruk kendi kendine düşünmeye, olayı analiz etmeye
başladığında, aylar su gibi akıp gitmiş, Temmuz ve Ağustos ayları bitmişti.
İlçe Jandarma Bölük Komutanı Okur, 15 günlük bir izine
ayrıldı. İlçe J. Bölük Komutanlığı Doruğa kaldı. Hatay İl J. Alay Komutanı,
Antakya’ya özel bir uygulama geliştirmiş.
Alaya bağlı İlçe J. Bölük Komutanlarını, her Cuma günü
Antakya’da topluyor, durum değerlendirmesi yapıyor, yalan yanlış kulağına gelen
bilgileri toplu halde, konuşup değerlendiriyor. Sonra kimseye söz vermeden,
toplu halde; personel içinde iyi kötü ayırt etmeden, verip veriştiriyor-muş.
Doruk’ta ilk toplantısına Cuma günü, Bölük Komutanı sıfatıyla
katıldı. Toplantı öğleden sonra askeri geleneklere uygun, iç hizmet kanun ve
yönetmeliğinin gereği usul ve erkân içinde İl Jandarma Alay komutanlığında
başladı. Adı her ne kadar toplantı olsa da, toplantı başladıktan biraz sonra,
Özengen konuşmaya başlayınca; yapılan şeyin eğitici, öğretici, sorunların
masaya yatırıldığı toplantı olmadığı, açıklık kazandı.
Alay Komutanı alenen bölgenin kaçakçılık bölgesi olmasını
gözeterek yıllarını mesleğine adamış rütbeli personeli düpedüz fırçalıyordu.
Doruk, Kıta’ya yeni katılmıştı. Böyle bir fırçayı hak
etmediğini düşündü ve konuşma arasında, elini kaldırdı. Özengen böyle bir şey
beklemiyordu.
Alay Komutanı konuşmasına ara verdi!
Eliyle söyle der gibi işaret etti. Doruk Ayağa kalktı, kısaca
kendini tanıttı ve konuşmaya başladı.
Komutanım!
Göreve başlayalı daha iki ay oldu. Gecemi gündüzüme kattım,
elimden geldiğince görev bölgemde, en iyi hizmeti vermek için çalışıyorum.
Siz bizi topladınız, isim vermeden kaçakçılarla işbirliği
yapmakla itham ediyorsunuz. Hâlbuki sizin personel üzerinde geniş yetkileriniz
var. Aramızda öyle biri varsa yasal işlem yapabilir ya da yerini
değiştirebilirsiniz. Bu çıkış orada bulunan yaşlı başlı rütbeli personeli
şaşırtmıştı. Başlar konuşma yapan çömeze çevrilmiş, dikkatler, esip gürleyen
Özöngen’in ne tepki göstereceğinde toplanmıştı.
Özöngen tepki göstermek yerine, eliyle otur işareti yaptı,
sen nereden geldin diye sordu, Doruk Hassa Merkez karakol komutanı olduğunu,
Bölük Komutanı İzinde olduğu için yerine vekâlet ettiğini, Erzurum’dan
Atandığını kısaca özetledi.
Bu özetin arkasından, fırça faslı bitmişti.
Konuşmanın gündemi değişti.
Sorunlar masaya yatırıldı.
Er ve erbaşların iaşesi gündeme gelince Doruk yine yerinde
duramadı. Ve söz alıp, Er ve Erbaşlara verilen sigaranın kurtlu olduğunu,
Askerin bu sigarayı içmeyerek çöpe attığını belirtikten sonra: sigara yerine
bedelini askere verilmez mi önerisi getirdi.
Bu öneri Hoşuna gitmişti Alay komutanının. Araştıralım, yasa
el veriyorsa uygulayalım diye levazım şube müdürüne oracıkta emir verdi.
Fırçayla başlayan toplantı bir anda verimli hale dönüştü.
Askerin iaşesi, gündeme taşındı. Sıkıntılar anlatıldı derken toplantı sona erdi
ve personel geldiği gibi geri döndü.
…/…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder