Eski bayramlar türküsünü bir
zamanlar; eli kalem tutan, topluma yön veren, kamuoyu oluşturan, yazar çizer söyler
zannederdim!
Yazılan makaleleri burun
kıvırarak okur, Bayram her zaman bayramdır, türküsü mırıldanır, yazılanları nostalji olarak algılamak isterdim.
Şimdi anlıyorum ki eski
bayramlarla, özellikle son 15 yıldan günümüze kutladığımız bayramlar çok farklı
çok!
Aralarında sıra sıra dağlar
var.
Bir zamanlar, dini bayramlarımız
olsun, milli bayramlarımız olsun; toplumumuzun birlik beraberlik harcı/
çimentosuydu.
Bayram gelirken, milletin içindeki kin ve nefret tohumları erir; düşmanlık
duyguları sönerdi.
Yerinde, barış tohumları yeşerir
, dostluk filizleri uzar; dargınlığa son verme tomurcukları sürgün verirdi.
Bayram sabahı da, millet koyunla kuzunun buluştuğu bibi buluşur,
kucaklaşırdı.
Şimdi öylemi ya?
Evet diyenin anlını
karışlarım.
Bu gün, toplumun içindeki
kırgınlıktan, dargınlıktan beslenen; düşmanlığı ha bire körükleyen baykuşların borusu
öter, sesi gür çıkarr oldu.
Camilerimiz /mabetlerimiz;
kutsal bellediğimiz değerlerimiz serçelerle dolu..
Habire kirletiyorlar.
Kargalar, Kabe'nin çatısı
altında birbirinin gözlerini oyuyor.
Yiyecek arayan, baykuşlar, küçük kuşlar kabe çatısı
altına tünüyor!
Haram -helal birbirine
karıştı!
Ahlak çöktü. Yalan dolan
tavan yaptı. Yalakalık /şaklabanlık pirim yapıyor.
Borsa değerleri değişti, din alıp din satan kazanırken,
dövizin, hisse senedi alıp satanlar iflasın eşiğinde.
Dilerim ki:
Cennet Vatan’ın üstüne çöken
tabi afet bulutları biran önce dağılsın!
Şafak erken söksün.
Zifiri karanlık biran önce son
bulsun.
İnanan ve inanmayan, tüm
ulusumuzun kurban bayramı mübarek ve
kutlu olsun!