Bu
gün başka bir konu işleyecek, kaleme aldığım makalemin başlığını da Düşünmek Bedava koyacaktım.
Akşam
KRT TV’de Hulki Cevizoğlu’nun hazırlayıp
sunduğu “Akıl Çelen’i” izlerken “Suudi Arabistan'da 4 bin kişilik
iskambil turnuvası” düzenlendiğini duyunca; fikir değiştirdim.
Makale değişti! Başlık, Düşünmek Bedava Turnuva Paralı oldu.
Yakışmış mı?
Durun hele
hemen yakışmış ya da yakışmamış demeden, önce yazıyı birlikte okuyalım.
Sonra yakışmış,
yakışmamış demek için; hem vatimiz çok, hemde özgürlüğümüz var!
Suudi Arabistan’da
yaşanan haberi, baştan sonra yazıp canınızı sıkmak istemeyeceğimi kalemimi
takip edenler bilir.
Yazarken, paylaşırken
amacım hiçbir zaman bağcıyı dövmek olmadı. Her zaman en çok
üzüm yemeyi ön planda tutarım.
Yazmaktaki hedefim,
karanlığa renkli bir num yakmak ve taa uzaklara işaret vermektir.
İsteriz ki, yolunu kaybeden, pusulasız yol arayan,
limanı bulamayan ışığımıza gelsin.
Unutmadan söyleyeyim.
Yüzeysel bahsettiğim,
uzun uazdıya, detaya girip yazmadığım “İskambil Turnuva”haberi; basında,
düzelteyim özgür basında manşet!
Biliyorum özgür
olmayan basında mı var diye gülümsüyorsunuz…
Temel’de “Gülmek Bedava” demişti…
Lafı çok
uzatmadan, sadede gelmenin tam da vakti.
Biz önce kendimize dönelim, yaklaşık 1 asır geriye
gidelim; ve Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti kurduğu yıllarda, yaptığı devrimlere kısaca bi göz atalım.
- Siyasi alanda gerçekleşen devrimler…
- Toplumsal
ve Sosyal alanda yapılan devrimler…
- Eğitim ve
kültür alanındaki devrimler...
- Ekonomi
alanındaki devrimler…
- Hukuk
alanında yapılan yenilikler.
Ve bu madde
madde yazdığım yenilikler de, kendi içinde madde madde sıralanmış,
detaylandırılmış.
Mesela;
siyasi alanda yapılan yenikliklerin başında, saltanatın kaldırılması,
Ankara’nın başkent yapılması, Cumhuriyetin İlanı, ilk sırada yer alırken;
akabinde halifeliğin kaldırılması, kadınlara siyasi haklarının verilmesi zaman
kaybetmeden kendine yer bulmuş..
Her başlık
içindeki detayları da yazarsam, size araştırmak için fırsat bırakmamış olurum.
Onun için
diğerlerini yazmak yerine okuyucunun keyfiyetine bırakıyorum.
Hatırlarsanız, Suudi Arabistan Veliaht
Prensi Muhammed bin Selman, Amerika ziyaretinde Ilımlı İslam'a yönelmek için, Orta
Doğu'yu yeni bir Avrupa yapacaklarını söylemişti.
Görünen
o ki Avrupalılaşma adına atılan ilk önemli adım :Riyad'da düzenlenen ve 4000
kişinin yarıştığı iskambil şampiyonası
olarak tarihi kayıtlara girmiş görünüyor.
Demek
ki , Orta Doğu'nun yeni bir Avrupa olmasının yolu toplu, ödüllü kumardan
geçiyormuş.
Sizi
bilmem emme, ben bir yaşıma daha girdim.
Haaa
birde kumar oynuyanların arasında; Kabe İmamı’da varmış! Olmasaydı,
zannedersem islam alemi ;UFO görmüş astranot kadar çok
şaşırırdı.
Hatırlarmısınız?
Birkaç
hafta önce, “Gerçek Kur’an Kâinat Mı?” başlığıyla bir yazı kaleme almış; aydınlığa açılan kapıya giden yolun; akıl etmekten geçtiğini, ifade etmeye çalışmıştım.
Görüyorum ki islam
coğrafyası akıl etmekten, düşünmekten, felsefe yapmaktan çok uzak.
Aydınlanmak için, kibrit çakmak, mum yakmak
yerine karanlıkta kürek çekmeyi, daha çok seviyor ya da işine öyle geliyor.
Ne diyelim ?
En iyisi “Kurt
dumanlı havayı sever” Atasözüyle yazıyı uzatmadan bitirelim. Bitirelim ki aydın
havası olsun. Ne kebap ne şiş yansın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder