Tarih şahittir ki kadın olmasa, erkek
olmazdı. Bırak erkeği, insan olmazdı insan. İnsan olmayınca kainat
niçin var olsun? Bizi ve kainatta yaratan Allah; yeryüzündeki şeylerin hepsini insan
için yaratmadı mı?(Bakara2/29)
Öyleyse İnsan olmasaydı, dünya da alemde;
olmazdı demek kehanet değil bir tespittir.
Yaratılış felsefesini akıl edenler, yaratılanların
en şereflisi insanın niçin Allah’ın
halifesi olduğunu, düşünecek ve hangi kanayan yaraya, merhem sürmeye çalıştımızı bizden önce
görecek!
Ülkemizde yaşanan çağ dışı konuşmaları duyuyor, absürük icraatlara
canlı şahit oluyoruz.
Kim hangi akla hizmet ediyor, anlayabilen varsa aşk olsun!
Atatürk’ün kurduğu, TBMM çatısı altında, kadınsız tiyatro oynatanlar, 6 yaşında çocuk evlenebilir
fetvası verenler; kocası dövüyorsa kadın
yatıp kalkıp şükretsin diyen,
küçük beyinler; hangi çağda yaşıyor keşke bilsek!
Çağ dedimse, yontma taş devrinden söz
etmiyorum.
Dünyanın , hatta kahinatın bir köy
kadar küçüldüğü, globalleştiği bilgi ve teknoloji çağından söz ediyorum.
İçimden, be gafiller, sizin ananız erkek mi diye sormak
geçiyor.
Eşiniz, kızınız, gelininiz yok mu diye sorsam ne cevap alırım diye düşünüyor, kalemime
laf yetiştirmeye çalışıyorum.
Mustafa Kemal Atatürk, 19
Mayıs 1919 tarihinde Anadolu’ya geçmese; tarihi direnişi başlatmasa,
Anadolu coğrafyasında yaşan bizlerin hali şimdi nice olurdu
diye hiç dündük mü?
İçimden bir ses düşünseydik bu günleri yaşamaz,
konuşyor olmazdık diyor.
Neyse ki umudumuz kökünden kurumadı.
Aksine, 1 Nisan’da yeniden yeşerdi,
filizlendi.
Neyi mi kastediyorum?
Haberiniz yok mu?
Ankara spor salonunada 1 Nisan Pazar günü bir şölen,
bir düğün vardı. Türkiye’nin 7 bölgesinden, 81 İl’inden
akın akın gelen İYİ Partililer, salonu doldurdu, meydanlara sığmadı!
Bu haber iyi haber!
Bu görüntü, şafağın yakın oldğunun müjdecisi.
Belli ki zifiri karanlık sona ermek üzere.
Güneş kuşluğa yürüyor.
Heyecanlanmışım, oturduğum koltuktan ayağa kalktım.
Gayriihtiyari omuzlarım dikleşti.
Gözlerim parladı, yüzüm
aydınlandı; daha önce, bir lider çıksa;
81 ilden onbinlerce insanı Ankara’da toplasa, Cumhuriyete sahim çıksa diye
içimden geçirmiştim.
İşte o hayalim
gerçekleşti.
Düşüncem vücut
buldu!
Atatürk’ün İlelebet
yaşayacak dediği ,Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkan her yaştan
insan Ankara
Spor Salonunu doldurdu.
Onbinlerce
cumhuriyet çocuğu, ellerinde bayrak ve filamalarla, salonda; sığmayanlar
dalga dalga meydanda.
İyi Parti Lideri bir
kadın, iyi bir eş, bir ana, aynı
zamanda babaanne!
Kurultay salonunda, babaanne torun birlikte yürüyor, bazen kucakta, bazen elele.
Karakalem çizdiğibm bu resim, Türk milletinin özlediği,
beklediği resim.
Hani kahkaka atması kınanan, hani hamileyken soka çıkması ayıplanan,
toplu taşıma araçlarında haremlik selamlık olması özlenen-
istenen, kadın varya: işte o
kadın İyi Partinin Genel Başkanı
ve 2019 yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına
aday.
Türkiye, ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller’le yaşadı!
İlk kadın Cumhurbaşkanı da Meral Akşener olsun istemez misiniz?
Yakışmaz mı?
Yakışmaz olur mu? Cahiliye dönemine
Türkiye’den kalkan Trene makas değiştirir!
Kadını küçümseyen, yoksayan dil törpülenir.
İnsanlık ayağa kalkar, cumhuriyet muhasır medeniyete doğru hızla
yol alır.
Söylenecek yazılacak daha çok şey var elbette…
Lakin patates tarlasındaki yumrulara dadanan köstebeklerin karanlığına
inip, papuçlarımı çamur etmek istemem.
Cumhuriyetin 1 Nisan’daki Dirilişini görmeyen, yok sayan; görülmesini istemeyen: yazılı ve görsel basına ,bir çift sözü var!
İki parmağınızı göz kapağı üzerine koyarsanız alemi görmezsiniz, siz alemi görmeyince;
alem yok mu olacak? Görsenizde, görmeseniz de; yayınlasanızda yayınlamasınızda;
Ankara bir şölen yaşadı. Milletin umudu yeşerdi.
Bilirsiniz korkunun ecele hiç faydası olmaz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder