16 Nisan 2018 Pazartesi

Vatandaş Gözüyle Suriye



Dünya'nın  ve Türkiye'nin   siyasal  gündemi,  gök kubbede hoş bir seda bırakmadan  ışık  hızıyla  akıyor.
 Gündem hızla değişirken de;   diyar-ı küfr’e kaşane, mülk-i islam’a  viraneler  bırakıp gidiyor.
Demem o ki,  Ziya Paşanın yaşadığı 19. Yüzyıl ile ; yaşadığımız 21. Yüzyıl arasında  geçen 2 asırlık zaman dilimi; tarih itibariyle, çok   şey değiştirememiş.
Fani dünya; aynı hamam,  aynı tas!
Sadece tellaklar  değişik!
 Birkaç gün önce,  Türkiye  gündemine Deizm  düşmüş, gündemi allak bullak etmişti.
Devletin koskoca  milli eğitim bakanı, askere alınmış, yanaşık düzen eğitimine tabi tutulmuş; topuk selamı  çalışması ve emir tekrarı eğitimi almıştı.
Televizyon ekranlarında izlerken, hem   güldüm hemde hicap duydum.  
Bu hafta yanaşık düzen eğitimine değinecek,  gençlikteki deizmi  irdeleyecektim.
Tamda klevyenin başına geçip, parmaklarım  tuşların  üzerinde gezinirken, Suriye’nin başına Donald Trump’ın füzeleri düştü..
Haliyle bizim evdeki hesapta çarşıya uymadı.
Deizm değerlendirmesi, bir başka bahara sarktı.
Şimdi gündem de:
Mehmet Akif Ersoy’un  “Medeniyet  dediğin tek dişi kalmış canavar “ diye tanımladığı: Emperyalist  ABD, İngiltere ve Fransa’nın;  güney  komşumuz Suriye’ye topraklarına, kasırga olup esmesi, füze olup  düşmesi var!
 Türkiye miraç kandili gibi kutsal saydığı bir günü  kutluyordu.
Camilerden   gökkubbeye, Mevlit  sesleri yükselirken; yakın komşumuz Suriye’nin başına,  gökten yağmur yerine füzeler yağdı.
Gerçekten, gökten yağan füzelerin sebebi, Beşar Esad’ın Suriye’de kullandığı iddia edilen, kimyasal silah kuşkusu mu?

Bu sorunun cevabı asla evet olamaz.
Beşar Esad’ın ditatörlüğü  yeni mi keşfedildi?
Elbette hayır!
Büyük orta doğu projesini bi hatırlayalım.
Arap Baharı adı altında müdehale  edilen ülkeleri yeniden gözden geçirelim.
-En yakın komşumuz Irak’ı,
-Din Kardeşimiz libya’yı ,
-Tunus’u,
-Yemen’i  
-Mısır’ı ve  Fas’ı  hatırlayalım.
Gökten yağan füzelerin,  sebebi Esad’ın kimyasal silah kullanması olamaz.
Olsa olsa, gerçekleştirlmek istenen BOP projenin tamamlanma aşamasında  yeni bir  adım diye değerlendirilir.
İsterseniz, Suriye’den sonra sıra kime gelecek diye sorma hakkımızı saklı tutarak, fikir cimnastiğine hep birlikte devam edelim.
Hatırlıyormusunuz?
Eski  adı İşçi, yeni adı Vatan Partisi olan, Partinin Genel Başkan, Doğu Perinçek’in, 7 kez BOP eş başkanı olduğunu itiraf etti diye tanımladığı siyasiler,  bombalar daha  hefi vurmadan ya da  hedefin üstüne düşmeden; değişik ağızlardan, peş peşe destek  mesajı yayınlamakta beis görülmedi.
Tesadif    diyelim  yoksa hazırlık mı diyelim?

Atalarımız  zaten asırlar önce söylenmesi gerekeni  “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” demiş ve bize söyleyecek söz bırakmamış!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder