11 Aralık 2019 Çarşamba

GÜNAYDIN!


Günaydın hanımefendiler, beyefendiler, genç kızlar, delikanlılar, günaydın! Gününüz aydın, sağlığınız daim olsun! Yazımın başlığını okuyunca, günaydın da nereden çıktı diyenleri,” bayram değil, seyran değil ,” ile başlayan deyimi hatırlayıp kullananları, hem işitiyor hem de ne diyeceğimi merakla bekleyenleri yakından izliyorum.
Günaydın, nereden çıktı?
Kime Günaydın?
Niçin Günaydın?
İşte ben, bu soru işaretine cevap vermeye çalışacağım. Sürçü lisan edersem affola!
Biliyorum birçok okurla ile fikir ayrılığı yaşayacak, birçoklarıyla da düşünce birliği kuracağız.
Niye Günaydın?
Bu sabah, kahvaltı yaparken, eşim elinde kumanda; TV kanalları arasında, zaping yapar gezerken, Show TV’de Zahide Yetiş’in sabah kuşağı yayınına, bir müddet takılı kaldı.
Zahide yetiş ve konukları, kırmızı soğan dolması yapıyor ve tarifini veriyorlardı. Hemen asılmasın yüzünüz. Ben soğan dolması tarifi vermeyeceğim. Programa katılan hanımlar arasında ki, “SELAMÜNALKÜM” e takılı kaldı aklım.
Ve programı izlerken, içimden bir ses; hanımlara selamünalayküm’lü selamlaşma hiç yakışmıyor sesi yükseldi.
Ve bu yazının gerekçesi oldu.
Bu selamlaşma kadınlarımıza niye yakışmıyor? Her şeyden önce cumhuriyet kadını Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı olmalı diye düşündüm. Sonra, Anayasamız ve Anayasanın 3 – Maddesi: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Sözleri takıldı aklıma!
Sahi niye Selamünaleyküm?
Bakın!
-(Furkan Sûresi 63) ayette Allah ne Buyuruyor? “Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.”
-(Ahzâb Sûresi 56)”Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.”
Daha birçok ayet var hiç birinde Selamünaleyküm yok! Türk milleti niçin kendi dili yerine Arap diline daha çok itibar ediyor.
Anlayabilen var mı?
Emperyalist güçler, cennet vatanımız Anadolu üzerindeki kirli emellerini, Türk milleti: diline, milli kimliğine, Ay Yıldızlı Al bayrağına, İstiklal marşına, Başkent Ankara’ya bağlı kaldığı sürece gerçekleştiremeyeceğini iyi bildiği için, önce dilimizi sonra milli kimliğimizi yok etmek için içimize ajan üstüne ajan yerleştiriyor ve Güzel Türkçemizi yok etmek istiyor.
Daha öncede kaleme almıştım. Bir milletin dili çok önemli. Onun içindir ki, Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277 yılında “Bugünden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecuste, ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır “diye ferman çıkartmıştır.
Bize ne oldu da 7/8 asır sonra, bir keramet varmış gibi kendi aramızda Arapça selamlaşıyoruz? Ben yazı başında selamünaleyküm demek kadınlarımıza yakışmıyor demiştim ya! Bu sözümü geneleştiriyorum, bu selamlaşma şekil ve biçimi erkeklerimize de hiç yakışmıyor.
Kaldı ki Anayasamızın 3. Maddesi çok açık!
Devletimizin dili Türkçe!
Her selam verişte anayasal suç işliyoruz da farkında değiliz.
Her kim ki, Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti simgesine, Türk Diline, Türk bayrağına bilerek isteyerek karşı tavır alıyorsa; bilelim ki o kişi ya da kişiler bizden değil!
Son cümle!
Kafkaslarda kurulan, (650-985) yıllarında yaşayan ve tek Türk devleti olma özelliğini taşıyan, Hazar İmparatorluğu nasıl yıkıldı, bilenimiz var mı?
Koca bir imparatorluktan arta kalan hazar Türkleri şimdi nerede yaşıyor diye merak edip araştıranımız var mı?
Diyorum ki, Araplaşmaya Gönüllü olan kim varsa, Hazar İmparatorluğunun akıbetini araştırırsa ne demek istediğimi daha net anlayacaktır.




1 yorum:

  1. Evet komutanım benim en hassas olduğum konu.
    Türküm diyememek, Türkçe konuşmamak.
    Dediğin gibi kadınların "Selamünaleyküm" demesi tuhaf oluyor.
    Bir yere vardığında selam vermek neyse de çıkarken de "Selamünaleyküm" demek ne oluyor?
    Bir de telefonla falan konuşuyorsun "Hakkını helal et!"
    Ben seninle bir şekilde telefonla konuşmuşum bu da neyin nesi? Gören de der ki ne kadar hak hukuk gözetiyor. Altını eşelesen ne pislikler var.

    Güzel bir yazı komutanım var ol.
    Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil