1 Temmuz 2017 Cumartesi

Boz Öküz


Bu gün kuracağım ilk cümleleri,  Saadettin Kutlu’nun sözlerini yazdığı, Muzaffer Sarısözen’in bestelediği Van yöremize ait muhteşem bir türkünün nakarat sözleriyle, tamlayarak başlamak istiyorum
Cümlelere eklediğim tamlama mısralarını, cümle ile birlikte değerlendirmeli ve özünüze göre yorumlamalısınız.
TBMM bombalandığı Tarihin yıl dönümüne 2 haftadan daha az kaldı!
Bizim Eller Ne Güzel Eller…
İktidar mensuplarının birbirleriyle övme yarışına girdiği,  yere göğe sığdıramadığı; gizli ortağı FETÖ canavarını: kendi elleriyle yetiştirip büyüttüğünü unuttu!
Söylesin Şirin Diller…
Ve iktidar; gizli kardinal, CİA ajanı Gülen’in, devleti ele geçirme, cumhuriyeti yıkmaya kalkışma tarihini: Bayram ilan etti.
Oynasın Koç Yiğitler!!!
Vah vah  ki ne vah!
İktidarı elinde bulunduranların, karalar bağlayacağı, utançtan kimsenin yüzüne bakamayacağı; yerin dibine girse, yüzündeki kızarmayı gizleyemeyeceği olayı, bayram diye millete yuturacak!
Ne acı değil mi?
Türkçebilgi; bayramı,“Dini ve milli bakımdan ehemmiyeti olan, milletçe her sene kutlanan gün veya günler.” Diye tanımlamış.
TBMM bombalanması, askerimizin içine teröristin sızması, TSK elegeçirmesine ramak kalana kadar, sızmadan haberdar olunmaması; Türkiye için kutlanması gereken ehemniyetli bir gün müdür?
Keşke kalkışmayı bayram ilan etmeden önce, bir ayna  karşısına geçseler ve  yüzlerine şöyle canı yürekten bir  baksalardı.
Geçmişte gizli kardinal hakkında nasıl övgü yarışına “www.veliagbaba.com” girdiklerini canlı izleselerdi;  iyiyi kötüden ayırabilen, iyilik etmekten lezzet alan, kötülükten elem duyan manevi his:  cumhuriyet için yüzkarası olan bir günü asla bayram ilan etmezdi.
 Tabii vicdanları varsa!!!
Türkiye’nin göğsünü gere gere kutlayacağı o kadar çok bayramı var ki, yazmakla bitmez. Mesela 30 Ağustos zafer bayramı, Türk milleti için gerçek bir bayram!
 Düşman içinse tarihinde koca kara bir leke! 
Veya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,  Edirne’den Van’a, bu ülkede yaşayan herkesin tüylerini diken diken eden, göğsünü kabartan kutlu bir BAYRAM!
Kutla kutlayabildiğin kadar.
Elbette yazıya bütün milli bayramlarımızı sıkıştırmayacağım. Zaten kalkışmayı bayram ilan edenler, milli bayramlarımızı kutlamamak için her seferinde ipe serecek bir avuç un buldular.
Ve sırf bu kin ve kişiliklerinden dolayı, yüzlerinin kızarması gereken utanç günlerine; bayram diyorlar.
Şimdi hep birlikte, herkesin zihninde var olan, bir türlü cevap bulamadığı birkaç soruyu kendi kendimize soralım ve cevabını yine kendimiz verelim.
Türkiye Cumhuriyetini  2002 yılından bu tarafa kim yönetiyor? Elbette   köylü Mehmet Ağa!
Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan fetöcü onca Sb. ve Astsb’yı ihtilal yapacak güce ulaşıncaya kadar neden görmediniz?
Böyle absürük  soru sorulur mu?
Kuvvet komutanlıklarına atanan çakma  Generallerin, üçlü atama  kararnamesinde  kimlerin imzası var?
Sarı   çizmeli,  Mehmet emminin!
Gördünüz mü?  
Birkaç  basit soruyla, gerçek sanıklara ulaştık. Fetö canavarını yaratan sarı cizmeli köylü Mehmet ağadır.
Onlar tek tek toplanmadan, kodese tıkılmadan, bu sorun asla çözülmez, tehlike de ortadan kalkmaz.

Demem o ki, sarı çizmeli köylü Mehmet Ağa ve onun  sapana  koşulmuş  boz öküzleri tarladan çıkmadan, bu tarla beklenen ürünü vermez.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder