22 Şubat 2020 Cumartesi
J. nın not defteri 3 / Tecavüz
Şair ne güzel söylemiş; “yıllar
ne çabukta geçti günler arasından” diye… Yapraklar sararmış, güneşin feri azalmıştı. Doruk
göreve başlayalı, neredeyse bir yıl oldu. Bu arada işine ısındı. Yunus’un
ifadesiyle neredeyse pişti pişecek. Kamu kurumlarında çalışan akranları arasında
çevre edinmeye de başladı.
Mevsim sonbahara
doğru doludizgin koşuyor.
Günlerden
cumartesi!
Şehir kulübü işletmecisi Nazif, gramofona
Müzeyyen Senar’dan bir 45’lik koymuş, o muhteşem yorumuyla; “Benzemez kimse sana,
Tavrına hayran olayım, Bakışından süzülen İşvene kurban olayım, derken ortalık yıkılıyor.
Sonbaharın ayak
sesleri de Müzeyyen Senar’a eşlik ediyor dense abartı sayılmaz. Zira sararan
yapraklar ufak ufak kovalamaca oynamaya başladı bile…
Doruk’ta şehir kulübü önündeki
bahçede, tahta masaya inat; sağlık memuru
Yusuf’la tavla oynuyor…
Kulübün müdavimleri masaları
kuralı bir hayli olmuş.
Kimi briç oynuyor, kimi konken
çeviriyor. Çayların biri gelip öteki
giderken sigaralarında bir sönerken öteki yanıyor.
Tavla kızışmış.
-hadi kemik gel bi düşeş
-yok gele
- atılan kahkaha, keyifler yerinde falan derken gün öğleyi
geçti.
Oyun kızışmış, kim galip kim mağlup
aşamasına gelmişti ki, yan taraftan santral görevlisi askerin sesi ile oyundan
koptular.
Köseler köy muhtarı, görüşmek
istiyormuş.
Köyde vukuat varmış.
Onu İhbar edecekmiş.
Doruk Tavla oynamayı bıraktı,
Yusuf’a teşekkür etti, doğru odasına çıktı. Telefonun kolunu çevirdi, muhtarı ver koçum dedi.
Zaten Muhtar hattan ayrılmamış,
irtibat hemen kuruldu. Muhtar önce nezaketen hal hatır sordu sonra, sadede
geldi.
Köy halkından Mehmet Kiraz adında
bir genç, reşit olmayan bir kıza tecavüz etmiş dedi, Doruk, sanık bir yere kaçmasın göz kulak ol,
hemen geliyorum deyip lafı uzatmadan telefonu kapattı.
Zile dokundu, gelen nöbetçiye;
Eyüp Onbaşıya söyle, Mustafa, Hakan ve Dursun’la birlikte kuşanıp gelsin emrini
verdi.
Tekrar santrali aradı, Bölük
Komutanı ile görüştürmesini istedi.
Komutanla irtibat kurulunca, kısaca olayı özetledi, olaya gitmek için hazır
olduğunu ifade ettikten sonra, Kaymakam beyden Makam aracını alabilirsek olay
yerine intikal hızlanır diye de öneride bulundu.
Kısa süre sonra, İlçe
Kaymakamının makam aracı, Bölük Komutanlığı önündeydi.
Vakit kaybetmeden hareket edildi.
Köseler köyü, Kıbrısçık Beypazarı
yolu üzerindeydi.
Yol staplize yol olmasına rağmen
fena değildi. Kısa süre sonra köye varıldı. Muhtar, iki aza ve köy bekçisi de,
köy girişinde, jandarmayı bekliyordu.
Doruk, İhtiyar heyetini görünce
durdu, jeepten indiler, kısa bir tokalaşmanın ardından, sanık elimizde mi diye
sordu, Muhtar olaydan sonra sanık kaçmış dedi.
Hep birlikte, sanığın evine
gidildi. Kapı çalındı açan olmadı.
Pencereye vuruldu bakan yoktu. Yakınları da hiç görülmemiş dedi bekçi...
Doruk, Askere emir verdi, kapıyı
açın! Bekçi gitti bir levye demiri buldu geldi. Kilidin olduğu yere baskı
yapıldı ve çok zorlamadan kapı açıldı. Muhtar, iki aza, köy bekçisi eşliğinde
evde arama yapıldı. Ev boştu, sanık ve sanık yakını olmadı gibi, suç unsuru bir
şeyde yoktu.
Aramadan sonra, olayla ilgili
tutanak hazırlandı, kapı asma kilit
bulunup geri kilitlendi ve anahtar muhtara tutanakla teslim edildi.
Nere gidebilir, nerede saklanır,
köy içinde ve dışında akrabaları var mı vs kısa bir durum muhakemesi yapıldı. Mevcut
devriye ikiye ayrıldı, Muhtar Doruk’la uzak mesafeleri aramak için giderken
Bekçi ve iki aza köy içinde olması gereken yerlere bakacaklardı.
Neyse ki Kiraz, jandarmayı çok
yormadı! Sarıkaya köyündeki teyzesinin yanına kaçmış! Akşam olmadan ele geçti.
Köyden tecavüze uğrayan mağdur ve
yakınları da köydeki bir kamyona bindirilip hep birlikte ilçeye dönüldü.
Ondan sonra yapılan işler
rutindi.
Mağdurun muayenesi, sanığın
doktor raporu mağdur ve velisinin ifadesi, sanığın ifadesi derken hazırlık evrakı akşam
olmadan ikmal edilmişti.
Sanık suçunu hiç inkâr etmedi. Kızın
yaşı küçük olmasına rağmen evlenmek istiyormuş, zaten bölgede genç kızlar
evlenmek için reşit olmayı beklemezmiş vs diyerek suçu kabullendi.
Mağdure ifadesi alındıktan sonra,
pazartesi gün getirilmek üzere aile
teslim edildi. Sanık nezarete alındı. Pazartesi sabahı, mağdure ebeveyni, sanık
evrakıyla birlikte C. Savcılığına mevcutlu olarak teslim edildi.
Duruk kendince yine iyi bir iş
çıkartmış, olayı sürüncemede bırakmamış, yasal gereğini bihakkın yapmıştı.
Duruşma sonunda sanık tutuklandı.
Bundan sonrası mı Türk Milleti adına yargılama yetkisi olan yüce mahkemenin göreviydi.
…/…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder