Doruk, Gülü’yle Kıbrısçık anılarına
son noktayı koydu. Bundan sonra sırada söylemez var! Söylemez nereden mi çıktı?
İlk şark piyangosu…
Arkadaşları soruyor, nereye
gidiyorsun?
Söylemez’e!
Söylemezsen söyleme, bize dert mi diyen,
sitem eden edene.
Atanma emrini alıncaya kadar, Söylemez
adını, Doruk’ta hiç duymamıştı!
Erzurum ili Karayazı İlçesine bağlı bir Bucak
olduğunu atama emrini tebellüğ edince öğrendi.
Atanma sayesinde Anadolu coğrafyasında
olan, küçük idari bir yerleşim biriminin adını, kalıcı belleğine çıkmamak üzere
kaydetti.
Elbette, gelişinde olduğu gibi
gidişinde de ilçe bürokrasisi kendilerine düşenin en iyisini yaptı. Veda
ziyaretleri veda yemeği ve bir birini kovaladı.
Haziran’ın ilk yarısında ilişiğini
kesti ve Kıbrısçık’tan davulla zurnayla uğurlandı. Sevenleri üzgün, sevmeyenler
keyifliydi.
İlişik kesilince, birkaç hurç’a
sıkıştırdığı ev eşyasını, bir kamyonla
Ankara Tren istasyonuna kadar attı ve Gardan Erzurum /Hasankale istasyonundan
almak üzere trene verdi.
15 günlük meyil müddetini, aile
ziyaretiyle geçirdi.
Temmuz başında Söylemez’e intikalle
yeni görevine başladı.
Söylemez, Erzurum Muş Karayolu üzerinde, Aras Nehri
kıyısında, tipik bir Doğu Anadolu köyü.
Alâmetifarikası ne diye sorsalar, yerden
bitme dam örtülü, birbirleriye omuz omuza evler, tandır yakılan, tezek tüten ve
kokan bacalar ilk göze çarpanlar denebilir.
Ayağı yalın başıkabak, küçük
çocuklardan söz etmeye hacet bile yok. Çocuklar
geri kalmış ülke ve bölgenin kaderi, kara yazıları.
Bucak, bir dönem bağrından Sabri Kara
duman’ı millet Vekili çıkartmış. Atmış darbesi olmasa ilçe olacakmış Söylemez ve
bucak müdürü yerine Kaymakam yönetecekmiş.
İlçe olmaya hazırlandığı için hükümet
konağı olarak yapılan bir binası var.
Nüfus Memuru, Jandarma Takım Komutanlığı
ve PTT memurluğu bu binanın bir bölümünü ortak kullanıyor.
İkini kat atıl.
Nahiye Müdürlüğüne nüfus memuru
vekâleten bakıyor. Mevsim itibariyle yüksek tepe ya da platolarda hala ot ve çayır
yeşil.
Yeşillik sadece mevsimlik otlar…
Bağ yok bahçe yok bostan yok.
Kırlarda, küçükbaş ve büyükbaş hayvan
sürüleri otluyor. Karakolda, iki uzman, 18 er mevcut var. Birde yol emniyetini
sağlamak için Dodge pikap vermişler.
Takım Komutanlığı yerleşkesi, boya
badana yüzü görmemiş. Doruktan önce görevli olan meslektaşı o gelmeden
ilişiğini kesmiş ve ayrılmış.
Nahiyede Takım komutanı için bir
lojman mevcut. Depremde hasar görmüş, oturulamaz raporu var. oturacak
kiralanacak ev yok.
Yazdıklarımı okuyunca moraliniz
bozuldu, hiç güzel bir şey yok mu diye sordunuz değil mi?
Olmaz mı?
Söylemez Muş-Erzurum ana yolu
üzerinde. Ulaşım sıkıntısı yok. Akşama kadar kapının önünden onlarca otobüs
kamyon geçiyor.
İki petrol istasyonu var. Dolaysıyla
iki lokantası iki kahvesi da var. Kıtlama
çay içenler için her dem taze çay hazır.
Bunların yanında Takım komutanlığının
hemen arkasında, yaklaşık 50 m mesafede Aras Nehri nazlı nazlı akıyor.
Doruk iki yıl Aras’la yan yana akacak,
Güneş’i Ay’ı Yıldızları ortak izleyecek,
doğru bildiği yoldan taviz vermeden yürüyecek.
.../…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder