Bugün, bir misafirim
var! Kırşehir’in medarı iftiharı, Çiçekdağı'nın gülü Türkiye’nin ölümsüz ozan’ı Neşet Ertaş’ı davet ettim, nezaket gösterdi, bağlamasınıda kucaklayıp geldi.
Ertaş’la kısa bir söyleşi gerçekleştireceğiz. Bazen o çalıp söyleyecek ,bazen de birlikte Türkiye gündemini
konuşacak düşüncelerimizi paylaşacağız.
Biliyorsunuz, Ertaş 2012 ‘de aramızdan ayrılı. Şimdi ölümsüzlüğü yaşıyor. Bizim bilmediğimiz çok şey biliyor.
Onun için diyorum ki
bu muhabbet kaçmaz!
Açık yüreklilikle ifade edeyim, şimdiye kadar hiç söyleşi yapmadım. Bu ilk olacak.
Sürç-i lisan edersem peşinen
affola!
-Sevgili Ertaş , bizi kırmadınız çok
uzak yoldan kalkıp, bağlamanızı da kucaklayıp
geldiniz. Hoşgeldiniz şeref verdiniz!
- Hoşbulduk şeref duyduk!
Esas ben davet ettiğiniz için size teşekkür ederim. Dile kolay 5
yıl oldu aranızdan ayrılalı. Beni unutmadığınızı görmek bilmek çok gurur verici.
-Aman efendim, siz
unutulacak birimisiniz? Bize bıraktığınız o kadar çok eseriniz var ki hergün bağlamanın telinde sanatçıların dilindesiniz.
- Biliyorum, dünyada
ne olup bittiğinden habersiz değiliz. Bulunduğumuz alemden dünyayı yakınen izliyoruz ve olup
bitenler karşısında küçük dilimizi
yutuyoruz.
- Nasıl Üstadım?
-İsterseniz Kısaca
özetlemeye çelışayım.
Birkaç gün önce, basında manşetlere bir haber düştü. Emniyet yeni bir operasyona
imza atmış!
667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı olduğu belirtilen 9 bin 103 polis görevden uzaklaştırılmış.
Açığa alınanlar
arasında Emniyet Müdür Yardımcısı iken motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu'nu vurarak
öldüren Celal Yılmaz da var mış! Bunlardan 17 ‘isi Beştepe’yi
26 ‘sı da TBMM’yi koruyormuş.
Haberi
okuyunca, Vallahi ve billahi ahrette ki bizler küçük dilimizi yutacaktık. Yaşarken Devlet adamlığının böylesine dibe vurduğu başka
bir devre şahit
olmadık!
-Bu haberi duyunca
ne yaptınız?
-Ne yapayım?
Aldım sazı
elime, vurdum bağlamanın teline!
Karadır Şu Bahtım Kara
Sözüm Kar Etmiyor Yare
Yüreğimi Yaktı Nara (Eyvah Ey...)
Sözüm Kar Etmiyor Yare
Yüreğimi Yaktı Nara (Eyvah Ey...)
Kendim Ettim Kendim Buldum
Gül Gibi Sararıp Soldum
-Bizde çok severek dinliyoruz kendim ettim
kendim buldum türküsünü. Bize insanlığın
kusursuz olmadığını hatırlatıyor. Fakat insanlar kendi edip kendi
bulunca, başka bir müeyyidesi olmaz mı? Yalnız hata ettim diyerek
nereye kadar?
-Bu sorunun cevabı ebedi hayatta değil!
Dünyada yaşadığını zanneden ademler cevap vermeli ve hatanın bedelini
bir şekilde ödetmeli.
-Üstadım biz sizinle konuşurken;
internete bir son dakika haber düştü.” Cumhurbaşkanlığı
eski başyaveri albay KHK ile ordudan ihraç edil-miş”
ne dersiniz?
-Ne deyim önce tuz koktu derim, sonra
devlet ehliyetsiz,liyakat ve riyakatsız
kişilerin elinde der ve vururum bağlamanın
teline…
Bilmez Yar Gönülden Bilmez
Akar Göz Yaşlarım Dinmez
Bir Kere Yüzüm Gülmez (Eyvah Ey...)
Kendim Ettim Kendim Buldum
Gül Gibi Sararıp Soldum
Akar Göz Yaşlarım Dinmez
Bir Kere Yüzüm Gülmez (Eyvah Ey...)
Kendim Ettim Kendim Buldum
Gül Gibi Sararıp Soldum
-Üstadım güzel
diyorsunuz, yanık yanık okuyor yaralarımıza merhem sürmeye çalışıyorsunuz. Halbuki
bizdeki yara derin. Merhemle iyileşmesi imkansız, tabip eli değmeli, neşter vurulmalı ki şifa bulsun.
Halbuki devleti yönetenler “dünyanızı
da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın “ diye milleti
korkutarak .inananları inançları ile avucunun içinde tutuyor.
Cemaat ve tarikat mensupları da “ahiretinizi” kaybedersiniz
tehdidi savurarak kendi emelli doğrultusunsa
resmen kullanıyor.
Siz bizim yaşamadığımız gerçeği yaşıyorsunuz.
Ebedi hayattan korkmalımızyız?
-İnsanları kolay
yönetebilmek için birtakım hurefe sözlerle kandırıyorlar. Lafı çok uzatmayacağım.
Bakın Hacı Bektaş Veli Kaç asır önce ne güzel söylemiş.
“Ne Ararsan Kendinde Ara, Hararet nardadır sacda değil. Keramet Baştadır tacda değil, her ne arar isen kensinde
ara; Kudüste Mekke Hacda değil”
-Üstadım
Mekke medine dedinde aklıma geldi. Bizim İsmail Ağa Cemati Kabe’de kavga etmiş. Hastanelik olmuşlar ne dersin?
- Önce
Kabeyi kirlettiler derim. Sonra Uzat şu bağlamamı da birlikte söyleyelim.
Dost Elinden Gel Olmazsa Varılmaz
Rızasız Bahçanın Gülü Derilmez
Kalpten Kalbe Bir Yol Vardır Görülmez
Gönülden Gönüle Gider (Yaroy Yaroy Yaroy Yaroy Yaroy)
Yol Gizli Gizli Yol Gizli Gizli
Rızasız Bahçanın Gülü Derilmez
Kalpten Kalbe Bir Yol Vardır Görülmez
Gönülden Gönüle Gider (Yaroy Yaroy Yaroy Yaroy Yaroy)
Yol Gizli Gizli Yol Gizli Gizli
-Benden bu kadar.
-Teşekkür ederim Üstadım.
Sayenizde suya sabuna dokunmadan yaralarımıza neşter vurmaya çalıştık.
Son olarak bir cümleyle bir şey
söylemek ister misiniz?
Elbette.
-Benden selam söyleyin Kırşehir’e
Çiçekdağ'ına, kurban olayım vatanımın taşına
toprağına. Hasretim, Kışın yağan Kar’a, Nisan’da yağan sağanak yağmura.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder