27 Kasım 2019 Çarşamba

J. Not Defteri/Dağlar Kızı Reyhan

https://youtu.be/96z1KueGMmI




Doruk ve kursiyerler için, öğrencilik yeniden başlamıştı. 8 Astsubay 5 teğmen toplam 13 rütbeli personel kursa katıldı.
Bir yıl sonra yeniden öğrenci psikolojisi ile tanışmak nasıl bir şey yaşanıp görülecek. Daha ilk günden, koğuş sabah erkenden kalk borusu sesine uyandı.
İlk önce J. Komando Eğitim Alay Komutanlığı önündeki, eğitim alanında içtima olundu, ardından tekmil alındı.  
Tüfek çatıldı,  teçhizat çıkartıldı, üst giysiler soyunuldu, bere en üste konuldu, sabah sporu başladı.
Koşu parkuru olarak, Top Dağının eteklerindeki patika yol seçilmişti.
Yaklaşık 5 km her sabah bu koşu tekrarlanacak, mukavemet / dayanıklılık kazanılacaktı. Doruk hem koşuyor he de hayal kuruyordu.
İmroz'daki bağ bahçe arasındaki sabah sporu canlandı gözleri önünde. Yeni Mahalle sokaklarında koşusu, bölüğün önüne çıkan yılan ve Marya aklına geldi,  gülümsedi kendi kendine.
O hayalleriyle gezinirken koşu parkuru bitmiş, tim ordu evi önündeki, plaja iskele önüne gelivermişti.
 Sabah sporundan hemen sonra toplu halde denize balıklama dalındı, 5 km koşunun teri deniz tuzuyla buluştu;  sonra duş ve sabah kahvaltısı.
İlk ders yakın boğuşma, düşme teknikleri, kendini koruma, hasmın hamlesinden kurtulma vs. eğitimi, sonra;   alçak sürünme, yüksek sürünme, sırtüstü sürünme derken iflahı kesildi kursiyerlerin.
Alçak sürünme de omuz başları, sırtüstü sürünme de omuz arkası kan revan içinde kalmıştı. Eğitim alanı özellikle sürünme esnasında, kursiyerin canını yakmak için özellikle küçük ısıran keskin dişli çiğillerle kaplanmıştı.
Doruk ve Kursa katılan diğer kursiyerlerin ilk günden acımazsızca başlayan ağır eğitime rağmen, keyfi yerindeydi. Eğitim aralarında verilen istirahat aralarında gülüyor, şakalaşıyor şikâyet etmiyorlardı.
Ve bu eğitim her geçen gün, daha da ağırlaşarak 90 gün devam edeceğinin bilincindeydi hepsi. Ve kurs bittiğinde iyi bir komando olarak yetişmek tek hedefti. Zira komando olarak alacakları görevde, başarılı olmanın sırı iyi eğitimden geçiyordu.   Onun için atalarımız “Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker.” Demişti.
İlk hafta, aynı spor ve eğitimlerin tekrarıyla geçti.
Mekik, sınav çekmekten helak oldular.
Pazılar ve göğüste şekillenmeler başladı. Vücut ölçüleri kısmen fark edilir hale geldi. Erkek güzellik yarışmasına katılsam esprileri sıradan hale geldi.
Gün dediğin ne ki?
 İlk hafta bitmiş Cuma gelmişti.
Cuma akşamları gece eğitimi vardı!  Ve bu eğitim, timler halinde Top dağında daha önceden belirlenen, hedeflerin pusula ve harita kullanılarak bulunması üzerine planlanmıştı.
Hedefi erken bulan birliğe dönecek, bulamayan bulmadan geri dönmeyecekti. Gözü korkmuştu kursiyerlerin.
Eğitim biter bitmez,  tüfek teçhizatı koğuşa bıraktı, toz toprakla buluşan ellerini yüzlerini yıkadı, akşam yemeği için sahildeki gazinoda buluştular.
Kendileri için tabldot çıkıyordu. Önlerine ne geldiyse yediler. Gece eğitimi için enerji toplamaları gerektiğini söylemişlerdi hocaları.
Akşam yemeğinden sonra, birer ikişer kalkıp hem sahilde yürüdüler, hem de kendilerine tavsiye edilen tatlıcının yolunu tuttular. Önce deniz kıyısında bir çay bahçesine takılıp hem çay içtiler, hem deniz havası soludular. Sonra gece eğitimine hazırlık olsun diye revanisiyle meşhur bir baklavacıya girip, revani ve yoğurdu bir arada kaşıkladılar.
Ne garip saat koşuyor sanki biraz önce gündüz eğitimi bitmişti. Geçe eğitim saati de gelivermiş. Gecikmemek için hızlı adımlarla yürüdüler, tüfek ve teçhizatlarını aldılar, eğitim alanında buluştular.
Akşam saat 21 00 sıralarıydı. Hava karadım kararacağım der gibiydi. Kurs hocaları oluşturdukları timlerin eline, birer pusula, birer harita tutuşturdu. Harita üzerinde işaretli hedefleri bulmalarını bulmadan geri dönmeleri talimatın verdi ve iyi vazifeler dileyip yolunuz açık olsun diyerek eğitimi başlattı.
8 kişilik Astsubay kursiyer, iki ayrı time bölünmüş,  5 kişilik teğmen bir tim kabul edilip,  üç timlik ekip dağa tırmanmaya başladılar.
Daha ilkokullarda öğretmişlerdi, Akdeniz’in bitki örtüsü maki olduğunu. Gece eğitimi için hedef aramaya başladıklarında yakından tanıdılar makileri.
O tepe senin bu ışık benim derken gecenin nasıl bittiğini, anlayamadan şafak sökmüş, güneş gülümsemeye başlamıştı ufukta.
Hepsi kan ter içindeydi. Lakin hedefleri bulmuş olmanın mutluluğu yüzlerine yansımıştı. Bu demekti ki pusula ve harita kullanmayı biliyorlar.
Makilerden kurtulup kışlaya dönmeleri sabah saat 09 00’U buldu. Önce bireysel temizlik, sonra kahvaltı ve haftanın son günü silah bakımı…
Akılları İzmir’de kalmıştı. Biran önce öyle olsun, silah bakımı da bitsin, İzmir’e kaçamak yapsınlar istiyorlardı.
Saatin yelkovanın zembereği boşalmıştı. Terinde duramayan çim pistte koşacak kula bir tay gibi yerinde duramıyor habire dörtnala koşuyordu.
Silah bakımı bitti, silahlar yerine konuldu, İzmir hazırlığı başladı. Kursiyerlerin çoğunluğu aynı dönem mezunu okul arkadaşıydı. 
Kim kiminle arkadaşlık edecek, belli gibiydi.  Hazırlanalım çıkalım derken saat öyleden sonra 14 00’ü bulmuştu. Doruk’la Erşan birlikte çıktı.
Önce Foça otogar, sonra ver elini İzmir. Alsancak, Konak, Kordon derken Fuar’da Akşam oldu. Fuar gazinolarında birbirinden değerli sanatçılar sahne almıştı. Doruk ve Erşan; Neşe Karaböceğin Ast solist olarak sahne aldığı, gazinoya gitmek için bilet aldı.
Programın başlama saatine kadar, Fuarı gezdiler ve nihayet gazino girişi,  Gazino yazlık sinema gibi kocaman bir alandaydı. Yan yana dizilmiş numaralı sandalyeler ve yer gösteren gencecik görevliler.
Program başladı, önce ast solistin altında sahne alan sanatçılar çıktılar sanatlarını icra ettiler,  sıra ast soliste gelince alkıştan yer gök inledi. İzmir Körfezi, Neşe Kara böcek’in sesinden “Dağlar kızı Reyhan Reyhan Reyhan
Analar kuzusu Reyhan Reyhan Âlem sana hayran hayran hayran Ne güzelsin ay gız bir çiçeksin ay gız
Bir tanesin ay gız dürdanesin ay gız” Türküsünü dinledi.  Doruk ve Erşan Neşe Karaböceğin sesiyle mest olmuşlardı. Program bitince, bütün izleyenler gibi onlarda sanatçıyı ayakta alkışladılar. Ve Dağlar Kızı Reyhan’ı Neşe Karaböceğin ses ve yorumuyla sevdiler.                                                          

                                                                           …/…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder